Özlem, kendi yolculuğunda bir dönüm noktasına geldiğinde, ihtiyaçlarına uygun doğal ve özgün ürünler bulmakta zorlanıyordu. Modern hayatın karmaşası içinde, ruhunu ve bedenini dinlendirecek, kendisine huzur verecek ürünler arıyordu.
Ancak, piyasada bulunan ürünler ya doğallıktan uzak ya da ruhsuzdu. Bu arayış, Özlem’i kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yaratıcı çözümler bulmaya yöneltti.
Özlem, içindeki yaratıcı ruhu serbest bırakarak, kendi tarzına uygun dekoratif ve fonksiyonel ürünler tasarlamaya başladı. İlk başta sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak için başladığı bu serüven, kısa sürede çevresindeki kadınların da ilgisini çekti. Özlem’in elinden çıkan her ürün, sadece bir obje değil, aynı zamanda bir hikaye, bir ruh taşıyordu.